Nasıl basit usule tabi olacağını mı merak ediyorsun? Bu yazıda senin için basit usulde vergilendirmenin içeriğini, avantajlarını ve basit usulde vergi mükellefi olmak için taşıman gereken şartları anlattık.
Vergi dilimi nedir? Vergi dilimine ne zaman girilir?
Kurumlar vergisi nasıl hesaplanır?
Basit usulde vergilendirme nedir?
29.07.1998 tarih ve 23417 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren basit usulde vergilendirme, gerçek kazançların tespiti sırasında meydana gelen problemleri çözmek için hazırlanmıştır. 4369 sayılı kanunla Gelir Vergisi Kanunu’ndaki götürü usulde vergilendirme esasının yerine getirilen basit usulde vergilendirme, günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır. Öncesindeki usulde belge düzeninde kopmalar olduğu için gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin faaliyetlerinin izlenmesi ve gerçek kazançlarının tespiti konusunda ortaya pek çok sorun çıkmıştır. Bununla birlikte bazı mükelleflerin kazançlarının aşağıya, bazı mükelleflerin kazançlarınınsa yukarıya çekilmesine sebep olmuş, gerçek gelirin vergilendirilmesi işlemi adaletli şekilde gerçekleşememiştir. Kayıt dışı ekonomiyi besleyen bu düzen, basit usulde vergilendirmenin gelmesiyle değişmiştir. Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin;
- Defter tutmasına,
- Muhtasar beyanname vermesine,
- Geçici vergi beyannamesi vermesine ve geçici vergi ödemesine,
- KDV beyannamesi vermesine
- gerek yoktur.
Basit usulde vergiye tabi mükelleflerin ticari kazancı tespit edilirken amortismana kadar iktisadi kıymet alışları ve satışları dikkate alınmaz.
Basit usulde vergilendirmeye tabi olmanın genel ve özel şartları nelerdir?
Gelir Vergisi Kanunu’nun 47. maddesine göre basit usule tabi olmanın genel şartları:
- Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz.)
- İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları içinde 3.200 Yeni Türk Lirasını, diğer yerlerde 2.300 Yeni Türk Lirasını aşmamak.
- Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde Gelir Vergisi‘ne tabi olmamak.
- 2 ve 3 numaralı bent hükümleri işe devam edenlerde takvim yılı başındaki, yeniden işe başlayanlarda ise işe başlama tarihindeki duruma göre uygulanır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 48. maddesine göre basit usule tabi olmanın özel şartları:
Basit Usul Gelir Vergisi’ni ödemek için Gelir Vergisi Kanunu’nda belirtilen genel ve özel şartlara topluca uymak gerekir.
Genel şartlar:
İşini yürütmek için bizzat çalışmak veya bulunmak, işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zorunlu ayrılmalar nedeniyle geçici olarak işinin başında bulunamamak şartını bozmamaktadır.
İşverenin ölümü durumunda, işi devam ettirmek için işverenin dul eşi veya küçük çocukları işin başında bulunsalar da bulunmasalar da işi devam ettirebilirler.
İş yeri mülkiyeti iş yeri sahibine aitse, emsal kira bedelinin veya kiralık durumda ise yıllık kira bedeli toplamının 2023 yılı için büyükşehirlerde 35.000 TL’yi, diğer yerlerde ise 23.000 TL’yi aşmaması gerekmektedir.
Ayrıca, ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri nedeniyle gerçek usulde gelir vergisine tabi olunmamak gerekmektedir.
Özel şartlar:
● Alım Satım işi ile uğraşanlar için; satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sona satanların yıllım alım tutarlarının 2023 yılı için 440.000 TL’yi veya yıllık satış tutarının 700.000 TL’yi aşmaması gerekir.
● Hem mal hem de hizmet satışı yapılan işletmelerde, yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamı 2023 yılı için 440.000 TL’yi aşmamalıdır.
● 2023 yılı için, hizmet sektöründe faaliyet gösterenlerin elde ettikleri brüt iş hasılatı 220.000 TL’yi aşmamalıdır.
Basit usulde kazanç nasıl tespit edilir?
Bir hesap dönemi içinde elde edilen gelir ve giderler ile satılan malların alış bedelleri arasındaki fark basit usulde kazançtır. Bu fark faaliyetle ilgili olarak alınma ve verilme mecburiyeti olan alış, giderler ve hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır. Kazanç bu şekilde tespit edilirken mal ticareti ile uğraşanlar;
- Hesap dönemi sonundaki mal mevcudunun değerini hasılata,
- Hesap dönemi başındaki mal mevcudunun değerini giderlere eklerler.
Fakat kullanılan sabit kıymetler gider yazılmaz ve üzerlerinden amortisman hesaplanmaz.
Basit usulde vergilendirilen mükellefler, faaliyetleriyle ilgili mal alış ve giderleri ile hasılatlarını gösteren belgeleri ayrı ayrı dosyalarda saklamalıdır. Bu kayıtlar hem mükelleflerin bağlı bulunduğu meslek odalarında hem de mükellefin kendisi tarafından saklanabilir. Mükellef dilerse kaydı muhasebecisine de tutturabilir. Bu noktada muhasebe programı kullanıcılarının işlemleri detaylı incelemeleri de tavsiye edilmektedir
Gelir ve giderlerini kolayca takip edip enerjini işine büyütmeye ayırmak istiyorsan Bizmu’yu 14 gün ücretsiz olarak deneyebilirsin.